Yaşamın ilk yıllarında çocukların gelişimlerinden daha çok ebeveyn ve yakın çevresi sorumluyken bir müddet sonra eğitim kurumları ve okul dışı öğrenme ortamları da bu gelişimi desteklemekle yükümlüdür. Bu eğitim ayrıca çocukların, bedensel, sosyal duygusal, bilişsel tüm yönlerini desteklemeli ve bir bütünlük içinde çocukları ilkokula hazırlayacak içerikte olmalıdır.
Alternatif eğitim yaklaşık 200 yıl önce ana akım eğitime eleştirel yaklaşanlar tarafından ortaya koyulmuş ve insanın bireysel gelişimine, kendini özgür bir biçimde gerçekleştirip bir birey olmasına imkan sağlamak amacıyla gelişmeye başlamıştır. Öğrenmek için tek bir yol yoktur anlayışı ile yola çıkılarak alternatif eğitim modelleri uygulanmakta olup tamamen okul yaşantısına hazırlık eğitimlerini kapsamaktadır.